Bumerang - Yazarkafe

15 Kasım 2018 Perşembe

Bireyde Sanatsal Yaratıcılığı Nasıl Geliştiririz?



Bireyde sanatsal yaratıcılığı nasıl geliştiririz?

San’a göre; “Yaratıcılık her bireyde var olan ve insan yaşamının her bölümünde bulunabilen bir yeti, günlük yaşamdan bilimsel çalışmalara dek uzanan geniş bir alanı içine alan süreçler bütünü, bir tutum ve davranış biçimidir.”

Özden’in aktarımıyla; Torrance, yaratıcılığı şöyle tanımlar:“Sorunlara, aksaklıklara, bilgi eksikliklerine, kayıp ögelere, uyumsuzluğa karşı duyarlı olmak, güçlüğü tanımlamak, güçlüğe çözüm aramak ve kestirimde bulunmak.”
Yaratıcılık bir süreç olduğundan eğitimle geliştirilebilir. Öğrenci çalışmaları izlenilmelidir ve yaratıcılık süreci buna bağlı olarak geliştirilmelidir. Önemli olan bireylere, durumlara, düşüncelere, kurallara, tutum ve davranışlara, farklı bakmak ve değiştirmek istemektir.
Yaratıcılık detayın görülmesi ve birleştirilmesidir. Böylelikle eğitim sürecinde yaratıcılık hayati bir önem taşımaktadır.

‘F. Çizek (1920), gerçek yaratıcılık için çocukların özgür kılınmalarının önemli olduğunu, onların yetişkinlerin etkisinden uzak tutulmaları gerektiğine inanmıştır.  S. Freud (1920-1930) ise, yetişkinlerin sanatla uğraşan çocuklara karışmalarının daha sonra telafi edilemeyecek rahatsızlıklara ve çocukta bir çeşit duygusal komplekse neden olabileceğini savunmuştur.’

Sanat eğitimi de diğer alanlar gibi günümüz şartları ile paralel olmalıdır. Eski tekniklerle öğretilen sanat eğitimi yaratıcılığı olumsuz yönde etkiler. Çünkü eskiden öğretmen merkezli, sorgulamaya ve öğrenmeye kapalı sadece ezbere ve tam bilgilere yer verilirdi. günümüzde iste öğrencinin kendi kendini eleştirmesi, bir durumu araştırması söz konusudur. İşte böyle böyle çocuk kendi yaratıcılığının farkına varıp kendini geliştirmeye başlar.

Öğrenci kitap okumalı, diğer insanların tecrübelerinden yararlanarak  başka birilerinin bakış açısını anlaya çalışmalıdır. Kitap okumanın yanı sıra müze, sergi, galeri gezmek çocukta büyük bir algı yaratmaktadır. Bu algı oldukça olumlu etkiler öğrenciyi. O da gördüğü sanat eserlerinden etkilenerek ilham alır. Böylelikle kendisi de bu ölçüde gördüklerinden de yardım alarak yeni bir şey yaratmada oldukça başarılı olur.

Sinema, tiyatro ve gösterilere gitmek yaratıcılığı etkiler. Çocuklar bu etkinliklerde farklı tip ve karakterlerle karşılaşırlar. Bu tip ve karakterleri daha önce hiç görmemiş olan çocuklar karşılaştığı yeni durumu hemen kendilerine yönlendirirler. Ve bu bilgiyi ileride kullanırlar.
Sanat eğitimiyle ilgili öğrencilere sanat öğretiminde kullanılan uygulamalar, yöntem ve teknikler, işleniş ve örnek çalışmalar yaptırılmalıdır. Bunlar kısaca çizgisel çalışmalar, desen, imgesel tasarım çalışmaları ve perspektif, renkli çalışmalar, dokusal çalışmalar, portre, grafik çalışmalarıdır.

yaratıcılık ile ilgili görsel sonucu

Yaratıcılığı etkileyen faktörler:
Rıza’nın, Coon’dan aktarımıyla (1983) yaratıcılığı engelleyen faktörler şunlardır:
a) Duygusal engeller:Utangaçlık, aptal yerine koyulma korkusu, yanlış yapma korkusu, belirsizliklere karşı hoşgörü yetersizliği ve aşırı öz eleştiri bu gruba girer.
b) Kültürel engeller:Toplumsal değerler bir kültürden diğerine değişmektedir. Bazıları yaratıcılığı desteklediği gibi bazıları da engellemektedir. Hayal etmenin boşa harcanan zaman olarak kabul edilmesi, çok oyunun sadece çocuklar için olduğunun düşünülmesi, ... kültürel engellere örnek olabilir.
c) Öğrenilen engeller:Eşyaların kullanımı (fonksiyonel kalıplaşma), anlamların verilmesi, ihtimallerin beklenilmesi ve kutsallaşmış tabularla ilgili gelenek engellerini kapsamaktadır.
d) Algılama engelleri:Adetler, problemlerin önemli olan ögelerini tanımada başarısızlığa yol açabilir. Bunlara aşağıdaki engel de eklenebilir.
e) Yüklü program engelleri:Kalıplaşmış konular yığını olan ve belli süre içinde tamamlanılması gereken eğitim programları da yaratıcılığa engel olabilmektedir...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder